

Cari oran, dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranını gösterir ve şirketin likidite gücünü ölçmede kullanılır. Bu oran, yatırımcı ve kredi verenler için finansal güvenilirliğin önemli bir göstergesidir. Yüksek cari oran, şirketin kısa vadeli yükümlülüklerini rahatça karşılayabileceğini gösterir.

Ödenmiş sermaye, ortakların şirkete fiilen yatırdığı sermaye miktarını ifade eder. Şirketin özkaynak yapısının en temel kalemlerinden biridir. Güçlü ödenmiş sermaye, şirketin yatırımcı nezdinde güvenilirliğini artırır ve finansal istikrarını destekler.

Duran varlıklar, işletmede bir yıldan uzun süre kullanılan kalemlerdir. Fabrika, bina, arsa, makine gibi uzun vadeli yatırımlar bu grupta yer alır. Şirketin büyüme stratejilerini ve üretim kapasitesini anlamak için önemli bir göstergedir.

Temettü, şirketin elde ettiği kârdan ortaklarına dağıttığı paydır. Temettü verimi ise, dağıtılan temettünün hisse fiyatına oranını gösterir. Yatırımcılar için pasif gelir ve uzun vadeli yatırım stratejilerinde önemli bir göstergedir.

Borç sigortası ve kredi temerrüt takasları (CDS), aynı “sigorta” mantığına dayansa da farklı ihtiyaçlara hizmet eden araçlardır. Borç sigortası bireylerin kredi ödemelerini hayat kaybı, işsizlik, maluliyet veya kritik hastalık gibi durumlarda güvence altına alırken; CDS, kurumların tahvil ve borçlanma senetlerindeki temerrüt riskini hedge etmek için kullandığı bir göstergedir. Bireysel düzeyde borç sigortası kredi sürecinde doğrudan fayda sağlarken, CDS daha çok ülke ve şirketlerin risk algısını ölçmek amacıyla takip edilir. Bu nedenle, biri kişisel finansal güvenlik aracı, diğeri ise kurumsal risk yönetimi ve piyasa göstergesi olarak değerlendirilmelidir.

Hisse senedi değerlemesinde yapılan küçük varsayım değişiklikleri bile hedef fiyatlarda büyük oynamalara yol açabilir. Duyarlılık analizi, iskonto oranı (WACC), terminal büyüme ve kâr marjı gibi kritik parametrelerdeki değişimlerin etkisini ölçmeye yarar. Böylece yatırımcılar, farklı senaryoları karşılaştırarak daha bilinçli karar verebilir. Özellikle Türk piyasasında kur riski, faiz dalgalanmaları ve politik risk primi de değerleme süreçlerinde dikkate alınması gereken önemli unsurlardır.

Makro ihtiyati politikalar, kredi büyümesi, varlık fiyatları ve finansal kaldıraçtaki aşırılıkları sınırlayarak sistemik riskleri azaltmayı amaçlayan araç setidir. Zorunlu karşılıklar, kredi-değer oranı sınırları ve likidite yönetimi gibi uygulamalarla döngüleri yumuşatır; kısa vadede likiditeyi azaltıp uzun vadede istikrarı artırabilir. Türkiye’de TCMB, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar hedefleri arasında denge kurarken bu önlemleri konjonktüre göre kalibre eder.

Portföy stres testi, olası kriz senaryolarında (borsa düşüşü, kur şoku, faiz artışı, iş kaybı) varlık dağılımının ve likiditenin nasıl etkileneceğini ölçmeye yarar. Basit senaryolar, korelasyon ve likidite analizleriyle birlikte risk puanı yaklaşımı, portföyü önceden dayanıklı hale getirmeyi sağlar. Düzenli gözden geçirme ve nakit/çeşitlendirme disiplinleri, belirsizlik dönemlerinde kayıpları sınırlamaya yardımcı olur.

Enflasyon, nominal GSYİH’yı şişirerek gerçek (reel) büyümeyi gizleyebilir. Nominal–reel ayrımı, GSYİH deflatörü ve sektör kırılımlarıyla okunmalı; aksi halde abartılı büyüme algısı oluşur. Yatırım kararlarında reel göstergelere ve PPP gibi karşılaştırmalara ağırlık vermek daha sağlıklı sonuç sağlar.

Çalışan başına gelir ve kâr, şirketin insan kaynağını ne kadar verimli kullandığını gösterir. Yüksek değerler verimlilik, düşük değerler ise verimsizlik işaretidir.

DAO’lar, merkezi yönetimi akıllı kontratlar ve token oylamalarıyla dağıtan yeni bir modeldir. Şeffaflık ve güvenlik sağlar; ancak kod hataları ve çıkar çatışmaları risk oluşturur. Henüz gelişim aşamasında olsalar da, yönetimde dönüşüm potansiyeli taşırlar.

Yapay zekâ ve büyük veri, finansda kararları hızlandırıp objektifleştirir; mali tablolar, haberler ve trendleri eşzamanlı analiz eder, algoritmik sistemler anlık fırsatları değerlendirir. Yatırımcılara hız, doğruluk ve verimlilik sağlar. Ancak ani krizler, jeopolitik gelişmeler ve insan psikolojisi gibi öngörülemeyen faktörlerde sınırlıdır; bu yüzden AI güçlü bir destek olsa da nihai karar insandadır.

ROCE, şirketin yatırımcıdan aldığı sermayeyi ve borçlarını kârlı şekilde kullanıp kullanmadığını gösterir. Yatırımcılar ve analistler için sermaye verimliliğini ölçmek açısından kritik bir göstergedir. Yüksek ROCE, şirketin hem operasyonel hem de finansal performansının güçlü olduğunu ifade eder.

ROE, yani öz kaynak kârlılığı, şirketin ortaklarından aldığı sermayeyi ne kadar etkin kullanarak kâra dönüştürdüğünü gösterir. Yatırımcılar için önemli bir gösterge olup, sermaye verimliliğini ve yönetimin performansını ölçmede kullanılır. Yüksek ROE, şirketin yatırımcılar için cazip olduğunu ve sermayeyi etkin kullandığını işaret eder.

CAPEX yoğunluğu, şirketin gelirine oranla yaptığı sermaye harcamalarını gösterir. Yüksek CAPEX büyüme ve kapasite artışını, düşük CAPEX ise kısa vadeli tasarrufu ama sınırlı büyümeyi işaret eder. Yatırımcılar için bu oran, şirketin stratejisi ve gelecekteki nakit akışını anlamada kritik bir göstergedir.