Duran varlıklar, işletmede bir yıldan uzun süre kullanılan kalemlerdir. Fabrika, bina, arsa, makine gibi uzun vadeli yatırımlar bu grupta yer alır. Şirketin büyüme stratejilerini ve üretim kapasitesini anlamak için önemli bir göstergedir....
Duran varlıklar nedir, hangi şirketler güvenilir? 12 yıllık analiz deneyimimden ipuçları
Geçen ay bir müşterim "Hocam bu teknoloji şirketlerine güvenmiyorum, fabrikası olmayan firmaya para vermem" demişti. O an gülümsemiştim ama sonradan düşündüm - aslında çok da haksız değilmiş. 2008 krizinde ayakta kalan şirketlere baktığımda, güçlü duran varlıkları olanlar daha dirençli çıkmıştı. İşte size hem muhasebe hem yatırım açısından duran varlıklar rehberi - kendi hatalarımla öğrendiklerimi de ekleyerek.
Duran varlık dediğimiz şey çok basit: Şirketin 1 yıldan uzun süre kullanacağı, satmaya niyeti olmayan varlıkları. Fabrika, makine, bina, arsa, patent, marka... Bunların hepsi duran varlık.
Tıpkı eviniz gibi - alırken çok para veriyorsunuz, ama her yıl kullanıyorsunuz. Satmaya niyetiniz yok, kira ödememek için aldınız. İşte şirketler de böyle düşünüyor duran varlıklarla ilgili.
Bir arkadaşımın pastane dükkanı var. Fırın, vitrin, masalar, sandalyeler - bunların hepsi duran varlık. Ama içindeki kek hamuru, şeker, yumurta dönen varlık. Farkı anladınız mı?
Basit tanım: Duran varlık = "Uzun süre kullanacağım, satmayacağım değerli eşyalar"
Bunlar dokunabileceğiniz, görebileceğiniz varlıklar. Fabrika binaları, makineler, araçlar, ofis mobilyaları...
Arçelik'in Eskişehir fabrikası mesela - devasa bir duran varlık. Ya da THY'nin uçakları. Bunları kolayca satıp başka iş yapamazlar, ana işlerinin parçası.
Müşteri ziyaretlerinde en çok bunu kontrol ediyorum. "Gerçek mi bu fabrikalar yoksa sadece kağıt üzerinde mi?" diye. Çünkü bazı şirketler varlıklarını şişiriyorlar.
Patent, marka, yazılım lisansı, müşteri listeleri... Dokunmasınız ama değeri var.
Coca Cola'nın marka değeri mesela. Ya da Google'ın algoritmaları, Apple'ın patentleri. Bu varlıkları çalmak yasak ama değerleri milyar dolarlar.
Türkiye'de en güzel örnek Ülker markası. O logo ve marka bilinirliği çok büyük duran varlık - raflarda kolayca görülüp tercih ediliyor.
Uzun vadeli yatırımlar, başka şirketlerin hisseleri, tahviller... Bunlar da duran varlık sayılır.
Koç Holding'in yüzlerce alt şirket hissesi var. Bunlar finansal duran varlık - hemen satılmaz, uzun vadeli tutulur.
BIM'in mağaza rafları, kasa sistemleri, soğutucuları = Maddi duran varlık
BIM markası, yazılım sistemi = Maddi olmayan duran varlık
Diğer şirket yatırımları = Finansal duran varlık
Amortisman konusu herkesi karıştırıyor ama aslında çok basit. Duran varlığın her yıl biraz değer kaybettiğini kabul ediyorsunuz, bu kaybı gider yazıyorsunuz.
Mesela 100 bin TL'ye makine aldınız, 10 yıl kullanacaksınız. Her yıl 10 bin TL amortisman ayırıyorsunuz. 10 yıl sonra kitapta makine 0 TL değerinde görünüyor.
Bu niye önemli? Çünkü amortisman nakit çıkışı gerektirmeyen bir gider. Para ödemiyor ama kar hesabında gider görünüyor. İşte bu yüzden "amortisman öncesi kar" diye bakıyoruz bazen.
Bir müşterim sormuştu: "Hocam şirket her yıl amortisman ayırıyor ama makineler hâlâ çalışıyor, değersiz değil ki?" Haklıydı tabii - muhasebe gerçekle her zaman örtüşmüyor.
Amortisman = Muhasebe hilesi değil, maliyeti yıllara yayma yöntemi. Makine 10 yıl kazandıracaksa maliyeti de 10 yıla böl.
Şirket duran varlıklarını ne kadar verimli kullanıyor? Formül: Net Satışlar / Toplam Duran Varlıklar
Arçelik'in varlık devir hızı 2.1 civarında - yani her 1 TL duran varlık için 2.1 TL satış yapıyor. Bu iyidir.
Ama dikkat: Sektöre göre değişir. Teknoloji şirketlerinde yüksek olur (az varlık, çok satış), çelik sektöründe düşük (çok varlık gerekir).
Şirketin duran varlıkları ne kadar eski? Eski varlıklar değiş tokuş gerektirebilir, yeni yatırım demek.
Bunu anlamak için: Birikmiş Amortisman / Toplam Duran Varlık Maliyeti oranına bakarım. %70'in üzerindeyse "bu varlıklar yaşlanmış" derim.
2019'da bir tekstil şirketi analiz etmiştim. Makinelerin hepsi 15+ yaşındaydı, amortisman %85'ti. "Yakında büyük yatırım gerekecek" demiştim. Nitekim 2 yıl sonra fabrikayı yenilediler.
Şirket mevcut varlıklarının ne kadarını kullanıyor? %60 kapasite kullanıyorsa, %40 atıl demek.
Bu bilgiyi dipnotlarda bulursunuz bazen. Ya da şirket sunumlarında "kapasite 1 milyon ton, üretim 700 bin ton" diye yazıyor.
Çelik, çimento, petro-kimya... Bu sektörlerde duran varlık %80-90 olabilir. Çünkü fabrika olmadan iş yapamazlar.
Akçansa'nın çimento fabrikalarına bakarsınız - milyar dolarlık yatırım. Bu fabrikalar olmasa şirket hiçbir şey üretemez.
Migros'un mağazaları, BIM'in şubeleri... Bunlar da duran varlık ama üretim kadar kritik değil. Kira ile de çalışabilirler.
Google, Facebook gibi şirketlerin en büyük varlığı beyin gücü. Ofis binaları önemli ama kritik değil.
Türkiye'de Logo Yazılım'a bakarız - duran varlığı çok az, çoğu yazılımcıların bilgisi.
Çimento: Duran varlık/Toplam varlık %60-80
Perakende: %30-50
Teknoloji: %5-20
Hizmet: %10-30
Bazen duran varlığın gerçek değeri kitap değerinden düşük olur. Bu durumda "değer düşüklüğü" ayırıp kitap değerini düşürmek gerekir.
2008'de bir inşaat şirketi analiz etmiştim. Elinde tonla arsa vardı ama emlak fiyatları düşmüştü. Şirket değer düşüklüğü ayırmak zorunda kaldı, büyük zarar açıkladı.
Bazı şirketler hızlı amortisman ayırarak vergi avantajı sağlaya çalışır. Bu kârı düşürür ama nakit akışını artırır.
Bir müşterimin dediği gibi: "Kâğıt üzerinde zarar eden ama bankada parası olan şirketler var - amortisman sayesinde."
En tehlikeli tuzak bu. Şirketler duran varlıklarını gerçek değerinden yüksek göstererek bilançoyu güçlü göstermeye çalışabilir.
Bu yüzden ben her zaman "duran varlığı fiziken görmek" isterim. Fabrika ziyareti, makine kontrolü... Kâğıt üzerindeki rakamlar aldatıcı olabilir.
- Duran varlık oranı sektör ortalamasının çok üzerinde
- Yıllardır yeni yatırım yapılmamış (eski varlıklar)
- Değer düşüklüğü hiç ayrılmamış
- Varlık devir hızı çok düşük
Şirketin ne kadar "ağır" olduğunu gösterir. Yüksekse şirket asset-heavy, düşükse asset-light.
Asset-heavy şirketler (Çimento, Çelik): Daha istikrarlı ama büyümesi yavaş
Asset-light şirketler (Teknoloji, Hizmet): Daha çevik ama volatil
Sermaye harcamaları amortisman giderinden fazla mı? Fazlaysa şirket büyüyor, azsa varlık tabanı eriyor.
İdeal oran 1.2-1.5 arası. Çok yüksekse (2+) agresif yatırım, çok düşükse (0.5) underinvestment.
Net Kar / Duran Varlıklar. Şirket varlıklarından ne kadar kar üretiyor?
%10'un üzerinde iyidir, %5'in altında zayıf. Tabii sektörel ortalama ile kıyaslamak gerekir.
Bu soruyu çok alıyorum. Cevabım: "Duruma göre değişir." Her stratejinin artıları, eksileri var.
Daha istikrarlı gelir. Fabrikası olan şirket kolay kapanmaz, rakipleri kolay giremez. Entry barrier yüksek.
Kriz zamanlarında daha dayanıklı. 2008'de teknoloji şirketleri %70-80 düştü, çimento şirketleri %40-50 düştü.
Temettü ödeme kapasitesi yüksek. Sabit geliri olan şirketler daha rahat temettü veriyor.
Büyüme hızı düşük. Yeni fabrika kurmak yıllar alır, çok para gerektirir.
Flexibility az. Piyasa değiştiğinde adapte olmak zor. Kodak'ın hikayesi gibi - dijital devrime adapte olamadı.
Teknolojik eskime riski. 10 yıl önce aldığınız makine şimdi verimsiz kalabilir.
Portföyün %60'ını asset-heavy (güvenlik için), %40'ını asset-light (büyüme için) şirketlere ayırıyorum.
Duran varlık yönetiminde çok başarılı. Fabrikalar verimli çalışıyor, sürekli modernizasyon yapıyorlar. Asset turnover 2+ seviyesinde.
Özellikle Romanya'daki yatırım çok akıllıcaydı. Hem maliyeti düşürdü hem AB pazarına girdi.
İsim vermeyeceğim ama bazı holding şirketlerinin duran varlık kalitesi tartışmalı. Kâğıt üzerinde çok varlık var ama gerçek değeri belirsiz.
Bu yüzden independent valuation raporlarına bakarım. PwC, EY gibi büyük firmaların değerleme raporları güvenilir.
12 yıldır şirket analiziyapıyorum, en çok öğrendiğim konu duran varlıklar oldu. Başlangıçta sadece rakamlara bakıyordum, şimdi hikayeyi görmeye çalışıyorum.
En önemli tavsiyem: Sadece bilanço rakamlarına bakmayın, şirketin fiziksel varlıklarını da araştırın. Google Earth'ten fabrika görüntülerine bakın, şirket sunumlarındaki fotoğrafları inceleyin.
İkinci tavsiye: Sektör ortalamasıyla kıyaslayın. Çimento şirketinde %80 duran varlık normal ama teknoloji şirketinde anormal.
Son tavsiye: Duran varlıklar sabit değil, sürekli değişiyor. Şirket düzenli yatırım yapıyor mu, modernizasyon var mı? Bunları takip edin.
✓ Duran varlık oranı sektör ortalamasında mı?
✓ Varlık devir hızı yeterli mi?
✓ Son 5 yılda ne kadar yeni yatırım yapılmış?
✓ Değer düşüklüğü kaydı var mı?
✓ CAPEX/Amortisman oranı makul mu?
Genellikle evet ama her zaman değil. Çimento, çelik gibi sektörlerde yüksek duran varlık normal ve güvenliği artırır. Ama teknoloji sektöründe çok yüksek duran varlık verimsizlik işareti olabilir. Önemli olan sektör ortalaması ile kıyaslamak. Ayrıca varlıkların kalitesi de önemli - eski makineler değil, modern ekipmanlar olmalı.
Hayır, tam tersine bu bazen avantaj olabilir. Amortisman nakit çıkışı gerektirmeyen bir gider - yani şirket kâğıt üzerinde az kâr gösteriyor ama nakit akışı güç
10 yıllık deneyime sahip teknik analiz uzmanı. Borsa İstanbul ve küresel piyasalar konusunda uzmanlaşmış.

Cari oran, dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranını gösterir ve şirketin likidite gücünü ölçmede kullanılır. Bu oran, yatırımcı ve kredi verenler için finansal güvenilirliğin önemli bir göstergesidir. Yüksek cari oran, şirketin kısa vadeli yükümlülüklerini rahatça karşılayabileceğini gösterir.

Ödenmiş sermaye, ortakların şirkete fiilen yatırdığı sermaye miktarını ifade eder. Şirketin özkaynak yapısının en temel kalemlerinden biridir. Güçlü ödenmiş sermaye, şirketin yatırımcı nezdinde güvenilirliğini artırır ve finansal istikrarını destekler.

Temettü, şirketin elde ettiği kârdan ortaklarına dağıttığı paydır. Temettü verimi ise, dağıtılan temettünün hisse fiyatına oranını gösterir. Yatırımcılar için pasif gelir ve uzun vadeli yatırım stratejilerinde önemli bir göstergedir.