Geçen ay müşterilerimden biriyle portföyünü incelerken ilginç bir soru geldi: "Hocam, şu reel sektör hisseleri neden finans hisselerinden farklı hareket ediyor?" İşte tam da bu noktada fark ettim ki, piyasalarda on yılı aşkın süredir çalışmama rağmen hâlâ birçok yatırımcı bu iki sektörün temel farkını tam olarak kavrayamıyor.
Tabii ki her sektörün kendine göre dinamikleri var ama... (burada biraz duraklamak gerekiyor) reel ve finans sektörü arasındaki ayrım ekonominin en temel yapı taşlarından biri. Yani, bu ikisini anlamadan piyasalarda uzun vadeli başarı elde etmek oldukça zor.
Reel Sektör: Ekonominin Üretim Gücü
Reel sektör denince aklınıza ne geliyor? Benim müşterilerimle yaptığım sohbetlerde çoğunlukla "fabrikalar" cevabını alıyorum. Hani şu bacaları tüten, işçilerin vardiya değiştirdiği yerler... Tabii ki doğru ama sadece bu değil.
Reel sektör, basitçe söylemek gerekirse, elle tutulur mal ve hizmet üreten tüm işletmeleri kapsıyor. Bir Türk Hava Yolları uçağının motor bakımından (hizmet), Arçelik'in buzdolabı üretimine (mal) kadar geniş bir yelpazeyi içeriyor. Piyasalarda gözlemlediğim kadarıyla, bu sektördeki şirketler genelde şu özellikleri taşıyor:
Reel Sektörün Temel Özellikleri
Fiziksel varlık yaratma: İster bir otomobil üretsin, ister yazılım geliştirsin, sonunda ortaya çıkan bir ürün var. (Yazılım da artık mal sayılıyor bu arada)
İstihdam yaratma: Türkiye'deki istihdamın büyük kısmı reel sektörden geliyor. Kişisel görüşüm şu şekilde: Bu sektör güçlüyse, ekonomi de güçlü oluyor.
Katma değer üretme: Hammaddeyi işleyip daha değerli hale getiriyorlar. Mesela Ereğli Demir Çelik, demir cevherini çeliğe dönüştürüyor.
Finans Sektörü: Paranın Akış Yöneticisi
Finans sektörü konusunda müşterilerimden en çok şu yorumu duyuyorum: "Bunlar sadece para ile para kazanıyor." Eee, teknik olarak doğru ama... (burada gülümsemeden edemiyorum) işin özü biraz daha karmaşık.
Finans sektörü, ekonomide bir nevi kan dolaşım sistemi gibi çalışıyor. Para fazlası olan yerlerden (tasarruf sahipleri), paraya ihtiyaç duyan yerlere (yatırımcılar, işletmeler) kaynak aktarımı yapıyor. Bu süreçte de tabii ki komisyon alıyor.
Finans Sektörünün Alt Dalları
Bankacılık: En bilindik kısmı. Akbank, Garanti BBVA gibi kurumlar mevduat topluyor, kredi veriyor. Aradaki farktan (spread) para kazanıyor.
Sigortacılık: Risk transferi işi yapıyor. Müşterilerimle çalışırken gördüğüm kadarıyla, özellikle hayat sigortası dalı büyüyor Türkiye'de.
Yatırım bankacılığı ve aracılık: İş Yatırım, Yapı Kredi Yatırım gibi kurumlar. Bunlar halka arz süreçleri, birleşme-satın alma işlemleri gibi konularda uzmanlaşmış.
İki Sektör Nasıl Etkileşim Halinde?
Şimdi en kritik kısma geldik. Piyasalarda uzun yıllardır gözlemlediğim şu: Bu iki sektör birbirinden bağımsız değil, tam aksine sürekli etkileşim halindeler.
Gerçek Hayattan Bir Örnek
Ford Otomotiv yeni bir fabrika kurmak istiyor. Bunun için 500 milyon TL finansmana ihtiyaç var. Bu parayı nereden bulacak? İşte burada finans sektörü devreye giriyor. Bankalardan kredi alabilir, hisse senedi çıkarabilir, tahvil ihraç edebilir. Yani reel sektör büyümek için finans sektörüne muhtaç.
Öte yandan finans sektörü de reel sektöre bağımlı. Neden? Çünkü kredilerin geri dönmesi, sigorta primlerinin tahsil edilmesi, yatırım bankacılığı işlemlerinin gerçekleşmesi... Hepsi reel sektörün sağlığına bağlı. Reel sektör kriz geçirirse, finans sektörü de etkilenir.
Yatırımcı Gözüyle Farklar
Tabii ki teorik bilgiler güzel ama... Bizi asıl ilgilendiren şu: Yatırım yaparken bu iki sektöre nasıl bakmalı?
Volatilite açısından: Finans sektörü genelde daha volatil. Neden? Çünkü faiz oranları, döviz kurları, kredi riski gibi faktörler çok hızlı değişebiliyor. Reel sektör daha yavaş hareket ediyor (tabii ki sektöre göre değişir).
Temettü politikaları: Müşterilerimle çalışırken gözlemlediğim şu: Reel sektör şirketleri genelde daha istikrarlı temettü veriyor. Finans sektöründe temettüler daha değişken olabiliyor.
Ekonomik döngülere tepki: Durgunluk dönemlerinde finans sektörü genelde daha fazla etkileniyor. Özellikle bankacılık dalında kredi riski artıyor. Ama reel sektörde de alt sektörlere göre farklılık var. Mesela gıda sektörü dayanıklı, otomotiv sektörü hassas.
Türkiye Özelinde Durum
Türkiye ekonomisinde bu iki sektörün dengesi önemli bir konu. Kişisel gözlemlerim şu şekilde:
Son yıllarda reel sektör ihracat odaklı büyüyor. Özellikle savunma sanayi, otomotiv, tekstil gibi alanlarda güçlü oyuncularımız var. Bu, uzun vadede pozitif bir gelişme.
Finans sektöründe ise bankacılık hâlâ dominant. Sermaye piyasalarının derinleşmesi gerekiyor. Yani daha fazla şirketin halka açılması, tahvil piyasasının büyümesi lazım.
Benim Tavsiyem
Portföyünüzde her iki sektörden de hisse bulundurmanız mantıklı. Reel sektör uzun vadeli büyüme sağlarken, finans sektörü ekonomik döngülerde fırsat yaratabilir. Tabii ki risk toleransınıza göre ağırlıklandırma yapın. Kesin bir formül yok ama dengeyi korumaya çalışın.
Sıkça Sorulan Sorular
Hangi sektör daha güvenli yatırım alanı?
Bu soruyu çok duyuyorum müşterilerimden. Kesin bir cevap vermek zor ama genel olarak reel sektör daha istikrarlı. Özellikle temel ihtiyaç ürünleri üreten şirketler (gıda, tekstil vs.) daha az riskli. Finans sektörü daha volatil ama doğru zamanlama ile daha yüksek getiri sağlayabilir.
Enflasyon döneminde hangi sektör daha avantajlı?
Enflasyon zamanında reel sektör genelde daha iyi performans gösterir. Çünkü fiziksel varlıkların değeri enflasyonla birlikte artıyor. Finans sektöründe ise durum karmaşık - bankalar yüksek faizden kazanırken, kredi riski artabiliyor.
Teknoloji şirketleri hangi sektöre giriyor?
İyi soru bu! Teknoloji şirketleri genelde reel sektör olarak sınıflandırılır çünkü yazılım, donanım gibi ürünler üretiyorlar. Ama fintech şirketleri (dijital bankacılık vs.) finans sektörüne giriyor. Arada kalan hibrit şirketler de var tabii.
Borsa'da sektör analizi yaparken nelere dikkat etmeliyim?
Reel sektörde şirketin üretim kapasitesi, ihracat oranı, hammadde maliyetleri önemli. Finans sektöründe ise kredi kalitesi, net faiz marjı, sermaye yeterliliği kritik. Her iki sektörde de yönetim kalitesi ve şeffaflık temel faktörler.
Küresel krizlerde hangi sektör daha dayanıklı?
2008 krizi ve pandemi deneyiminden şunu söyleyebilirim: Temel ihtiyaç ürünleri üreten reel sektör şirketleri daha dayanıklı. Finans sektörü ise krizin şiddetine bağlı olarak değişiyor. Ama her kriz farklı, kesin kurallar yok maalesef.
Son Söz
İşte böyle... Reel ve finans sektörü arasındaki fark görüldüğünden daha derin. Benim müşterilerimle yıllarca yaptığım analizlerin özeti şu: Bu iki sektör ekonominin iki farklı kanadı ve ikisi de birbirine muhtaç.
Yatırım yaparken sadece getiri odaklı değil, risk dengesini de göz önünde bulundurun. Tabii ki piyasaların her zaman sürprizleri var ama temel analiz yapmak her zaman faydalı. Unutmayın: En iyi yatırım stratejisi, kendi risk profilinize uygun olan stratejidir.
Bu yazı ekofin.net için hazırlanmıştır. Mali müşavir eşliğinde yatırım kararları alınız.



